Analizler

2blackdot Haftalık Bülten Yayında

İstanbul Sanayi Odası Türkiye Sektörel PMI Temmuz ayı Anketi:

İstanbul Sanayi Odası Türkiye Sektörel PMI® endeksleri, S&P Global tarafından, Türkiye imalat sektöründe faaliyet gösteren yaklaşık 800 şirketten oluşan panelden elde edilen anket verileri kullanılarak oluşturulmaktadır. 10 imalat sektörü için hazırlanan ve üretim, talep, kapasite, fiyatlar ve satın alımları kapsayan endeksler, ilgili sektörlerin ekonomik performansına ilişkin öncü göstergelerdir.
İSO Türkiye Sektörel PMI raporunun Temmuz ayı verileri, son 9 ayda ilk kez, sektörlerin tamamında yeni siparişlerin yavaşlaması açısından özellikle talep koşullarının giderek zorlayıcı olduğunu gösteriyor. Yılın 2. yarısına girilirken, elektrikli ve elektronik ürünler sektöründe faaliyet gösteren firmalar üzerinde baskının daha belirgin olduğu görülüyor. Üretim ve yeni siparişlerde en sert yavaşlamalar bu sektörde gerçekleşti. Üretim açısından olumlu performans gösteren tek sektör, giyim ve deri ürünleri oldu. Ancak bu sektörde de büyüme çok sınırlı düzeyde kaydedildi.

Türkiye Sektörel PMI Raporu

Temmuz ayında imalat sanayi sektörünün genele yayılı bir talep zayıflığı ile karşılaştığına işaret etti. Yeni siparişler son dokuz ayda ilk kez olmak üzere takip edilen on sektörün tamamında
yavaşlama gösterdi. Üretimde ise giyim ve deri ürünleri haricindeki tüm sektörlerde daralma yaşandı. Bu gelişmelerin sonucunda istihdam ve satın alma faaliyetleri de yaygın şekilde düşüş kaydetti. Öte yandan, Haziran ayında gevşeme gösteren enflasyon oranları Temmuz’da yeniden artış sinyali verdi. Yeni siparişlerde genele yayılı yavaşlama kaydedilirken, en sert gerileme elektrikli ve elektronik ürünlerde
gerçekleşti. Bu sektörün yeni siparişleri yaklaşık iki yıllık bir dönemin en sert düşüşünü kaydetti. Yeni siparişlerde en hafif ivme kaybı ise gıda ürünlerinde görüldü. Türk imalatçıları, yurt dışından yeni sipariş almaya yönelik çabalarında ise nispeten daha iyi performans sergiledi. Makine ve metal ürünleri öncülüğünde, üç sektörün yeni ihracat siparişleri büyüme kaydederken, en sert düşüş ise giyim ve deri ürünleri ile gıda ürünlerinde kaydedildi. Toplam yeni siparişlerin yavaşlamasıyla birlikte firmalar Temmuz ayında genel olarak üretimlerini azaltma yoluna gitti. Sadece giyim ve deri ürünlerinde üretim artışı görülürken en belirgin daralma elektrikli ve elektronik ürünler sektöründe ölçüldü. Benzer şekilde, Temmuz’da on sektör içerisinden yalnızca gıda ürünleri sektörü istihdamını artırırken çalışan sayısında en hızlı azalış ise giyim ve deri ürünleri sektöründe gerçekleşti. İmalatçılar talep koşullarındaki zayıflığa bağlı olarak girdi alımlarını da azalttı. Satın alma faaliyetleri tüm sektörlerde düşüş gösterirken, en keskin yavaşlama metalik olmayan mineral ürünlerde görüldü. Sektörlerin çoğunluğunda girdi maliyetleri Temmuz’da daha hızlı artarak Haziran ayındaki tabloyu tersine çevirdi. En yüksek girdi fiyatları enflasyonu kara ve deniz taşıtları firmalarında gözlenirken en düşük oranlı artış ise ana metallerde kaydedildi. Ancak bu sektörde dahi girdi maliyetlerinin belirgin bir şekilde artması dikkat çekti. Haziran ayında üç sektörün satış fiyatlarını düşürmesinin ardından, Temmuz ayında tüm sektörlerde fiyatlarda artış kaydedildi. Girdi maliyetlerindeki görünüme paralel olarak, nihai ürün fiyatlarında da en yüksek enflasyon kara ve deniz taşıtları sektöründe gerçekleşti. Satış fiyatlarındaki en sınırlı artışlar ise gıda ürünleri ve tekstil ürünlerinde görüldü.

”TCMB’nin blogunda yer alan Mevduat Tercihleri ve Kur Korumalı Mevduat Gelişmeleri konulu araştırma yazısında; Mart ayındaki sıkılaşma adımlarının etkisiyle Nisan ve Mayıs aylarında mevduat tercihlerinde hızla Türk Lirası’na yönelim gerçekleşirken, YP mevduat bakiyesi 210 milyar USD’dan Haziran başında 190 milyar USD’na kadar geriledi. Bu dönemde gerçek ve tüzel kişi TL mevduat payı güçlü bir artış gösterdi (Grafik 1). Ancak Temmuz ve Ağustos aylarında TL payındaki artış gerçek kişiler için yavaşlamakla birlikte TL payının tarihsel ortalamalara
(%60) yaklaştıkça bu eğiliminde yavaşlamasının beklenen bir durum olduğunun altı çiziliyor. TL mevduat payının giderek arttığı bir ortamda, YP mevduattaki artışın temel nedenlerden birinin de yaz aylarında cari fazla verilmesine bağlı olarak, ekonominin cari fazla verdiği yaz aylarında şirketlerin döviz tevdiat hesaplarını mevsimsel olarak artırmasına bağlıyorlar.”

Rapor için tıklayınız.

Murat Deniz

İktisatçı

Yorum Ekle

Yorum yapmak için tıklayınız